4 Haziran 2010 Cuma

Beğendiğim Kitaplardan notlar...

Deliliğe Övgü

Mağaradaki mahpuslar, mağaradan çıkıp nesneyi olduğu gibi gören bilgeden daha mutludurlar. Bu bilge bahtsızların yanılgılarına, deliliklerine üzülüp dururken, bunlar da ona deli gözüyle bakar, onunla alay eder ve onu kovalar. Kısacası; deliler ve bilgeler arasında fark yoktur. Eğer varsa bile bu tamamen delilerin lehinedir.

Başımıza gelip gelecek ne varsa biz çocukken olur ve biter. Yaşamımızın geri kalanında bunun ceremesini çekeriz. Neleri bastırdıysak bilinçdışımızda onların geri dönüşüyle karşılaşır ve kendi gölgelerimizle hesaplaşmak zorunda kalırız. Çocukken vicdansızızdır büyüdüğümüzde o vicdansızlığı cezalandıracak kanunları yazarız.

Erasmus'a göre yapılması gereken 2 şey var;
Birincisi bilgeliğin hayali iktidarına boyun eğmememiz,
İkincisi bir zamanlar tam bir deli gibi davrandığımız kabul ederek kendimizi daha iyi tanımamız ve buna bağlı olarak yaşamımız boyunca çocukluğumuzdaki o delilikten ve onun bizden sökülüp alınmasından doğan izle yaşadığımızı unutmamamız.

Dünyada deliliğin damgasını taşımayan, deliler tarafından ve deliler için yapılmayan bir şey var mıdır?

...

Erasmus
Deliliğe Övgü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder