Hep derdim;’’ birilerinde bir şiire bir yazıya ilham olamadım’’ diye. ‘’Hep bana ilham oldu yaşadıklarım. Belki de oldu da ben bilememiştim.’’ Bak oldum işte! Hem de değeri gerçekten gittiğinde anlaşılan kelimelerle dolu bir yazıya.
Uzun zaman gitmeyi istemem. Hep beklerim belki olur diye. Baktım ki olmuyor susarım ve suskunluğum aslında benim valizimi toplamaya başladığım andır. Ne yazık ki aynı zamanda dönüşün de olmadığı andır. Ya da dönüşün kimse için artık bir anlamının olmadığı an…
Kelimeler hep yüce, hep kırılgan, hep yaralı, hep acılar saplayan bütün güzel anlamlarının yanında. Adını bile koyamadıklarımın hepsi bu gidişlerde saklı.
Ben sustuğumda duyduklarım beni geri getirmeye değil göndermeye yaradı. Oysa ben gidenin ardından hep gelmesini dileyen kelimeler dökerdim. Dökerdim ki; o buralardayken duyduklarının dışında da kelimelerim olduğunu bilsin giden.
Amaç; sevgili olmakta mı saklıdır yoksa sevgili etmeye çalışmakta mı? Bence sevgiye değer olduğunu hissettirmekte saklı. Ama adı üstünde işte SAKLI! Bulmayı bilene ya da bulmayı isteyene.
İkarus’un hikayesine benzer tüm gidenlerin hikayesi. Ama İkarus bile balmumuyla yapıştırdığı kuş tüyü kocaman kanatlarınla uçması gereken yeri bilemediğinden gidenlerin kanatları da güneşte erir İkarus’un kanatları gibi.
Gidenlerin ardından duyduğum acı, kalmaya cesaret ettiklerinde duyacaklarını zannettikleri acıdan çok daha büyük. Çok gidenim oldu. Onlar gitti ben hep kaldım. Belki de kendimden başka gidecek yerim olmadığından kaldım. Ama gidenlerin hiçbiri gitmelerin hakkını vermeyi beceremedi. Ya beni susturdular giderken ya da kelimelerini yerin 2 metre altındaki çelikten tabutlarına kilitleyip toprağa gömdüler. Gitmekten başka derdi yoksa aslında gidenin; o zaman en azından bu gidişin hakkını vermeli insan. Susmalıysa susmasını bilecek ya da varsa sözü aslında ettiklerinden gayrı doğru kelimeleri dolduracak kalanın dağarcığına. Gitmelerin hakkını verme yükünü kalana devretmeyecek giderken. Susuyorum konuşmak istediğimde susturulduğum için. Gidiyorlar kalacak kadar cesur olmadıkları için. Göklerde uçmak kolay ya da yükseklerde düşlemek bedeni. Önemli olan aslında aşağıda yaşayacak kadar cesareti olan bir ruha sahip olabilmek.
Doğduğum günden beri doğru kelimeleri olanı bekliyorum. Hatta öyle kelimeler ki; benim doğru bildiğim kelimeleri bile yüzüme vurmadan bana düzelttirecek kadar doğru kelimelerin sahibi olanı.
Hayatta en çok yenilmişliklerimi sevdim. Benim yaşayarak sahip olabildiklerimin en değerlisiydi onlar. Bana yenmeyi değil ama yenilgilerimin aslında zafer olduğunu öğrettiklerinden.
11.02.2009
22:44